02.11.2021
Cari Açığı, kesintisiz ve sürdürülebilir bir büyümeye engel olmayacak bir düzeyde tutmak için öncelikli olarak fiyat istikrarını sağlamak gerekir
Cari Açığı, kesintisiz ve sürdürülebilir bir büyümeye engel olmayacak bir düzeyde tutmak için öncelikli olarak fiyat istikrarını sağlamak gerekir. Yani, cari açıkta optimum dengenin koşulu öncelikle düşük enflasyona ulaşmaktır. Merkez Bankası düşük faizle önce optimum cari dengeye ulaşacağını ve akabinde yüksek fiyat seviyesinin düşeceğini beklemekte ve sebep-sonuç ilişkisini karıştırmaktadır. Yüksek enflasyon ortamında, cari açığın optimum dengeye çekilmesinin düşürülen faiz oranları yoluyla sağlanmaya çalışılması ekonomi literatürünün tanıdığı geçerli bir politika değildir. Kredi maliyetlerini aşağı çekecek olan düşük faiz politikaları tüketimi ve arkasından ithalatı artırarak cari açığın büyümesiyle sonuçlanacaktır. Zira, Faizi indirerek cari açığın azaltılmasını beklemek, tam aksi yönde sonuç verecektir. Enflasyonun, arz kaynaklı geçici nedenlere dayandığı yolundaki argüman Türkiye ekonomisi açısından hiçbir şekilde doğru olmayıp, faiz indiriminin savunulması için uydurulmuş asılsız bir bahanedir. Bütün bu politikalar, günün sonunda tekrar yüksek faiz artışıyla neticelenecek ve fasit daire bir kez daha sınanmış olacaktır. Küresel enflasyondaki yükselişin piyasalar üzerindeki etkileri merkez bankaları tarafından yakından takip edilmekle beraber TCMB para politikasının ana odağından enflasyonu çıkarmıştır. TCMB aksini iddia etse de kararlarını, şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almamaktadır: Enflasyon üzerindeki arz yönlü unsurların arızi olarak değerlendirilerek politika faizinde yapılan aşağı yönlü baskılama için yıl sonuna kadar sınırlı bir alanın daha olduğunu belirtmesi, aksini iddia etse de TCMB ’nın kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almadığının delilidri. Orhan ÖKMEN